5 Ekim 2008 Pazar

Kemal SUNAL


Kemal SUNALın Hayatı ve Videosu

Kemal Sunal 1944 yılında Istanbul Kücükpazarda doğdu.Vefa Lisesi'nden mezun oldu. Pek başarılı bir öğrenci değildi; bunu kendisi de kabul ediyordu. 1981 yılında Ankara'da KKK Armoni mızıkasında vatani görevini yaptı. Sanat hayatı, "Zoraki Tabip" adlı Tiyatro oyunuyla başladı.

1 yıl kadar Kenterler Tiyatrosunda çalıştıktan sonra Devekuşu Kabare Tiyatrosu'nda görev aldı. 1973 yılında Ertem EĞİLMEZ'in yönettiği Tatlı Dillim filmiyle sinemaya adımını attı ve kalabalık kadrolu filmlerde rol almaya başladı.

Kemal Sunal, peşpeşe çevirdiği filmlerle ticari açıdan büyük başarı kazandı. Filmlerde çoğu zaman saf, şanslı ama iyi yürekli karakterlerin rollerine girdi. 1974 yılında evlendi. Ali SUNAL ve Ezo SUNAL adlarında, biri erkek diğeri kız iki çocuğu oldu. 1977 de Antalya Film Festivalinde En iyi Erkek Oyuncu ödülünü aldı.

12 Eylül öncesi dönemde yarım bıraktığı Üniversiteyi Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü'nden mezun olarak 1995 yılında bitirdi ve yüksek Lisans yapmaya başladı. Yüksek Lisans tezi komedyen kimliği ile Kemal Sunal'ın ve filmlerinin incelenmesidir. Yüksek lisans tezi 2005 yılında ailesi tarafında "TV ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü" ismi ile kitap haline getirilip yayınlanmıştır. Hayatı boyunca toplam 82 filmde rol aldı. 3 TEMMUZ 2000 tarihinde Balalayka adlı filmin çekimlerine başlamak için Tranboz'a gitmek üzere bindiği uçakta kalkıştan hemen önce geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.
NUR İÇİNDE YAT KEMAL ABİ.

Devamını okuyun...>>

4 Ekim 2008 Cumartesi

İbrahim TATLISES


İbrahim TATLISESin Hayatı, Klip ve Videosu


İbrahim Tatlıses 1954 yılında Şanlıurfa'da doğdu. Sanatçının çocukluğu hep yokluklarla geçmişti. Sesinin güzel olması nedeni ile yöreye has "Sıla Geceleri"nde hep büyüklerinin yanında türküler okumuştur.
İbrahim Tatlıses'i yöredeki herkes güzel ve yanık sesi ile tanımıştır. Belirli bir zaman sonra ailesi ile birlikte İstanbul'a göç etmeye karar verir.
İstanbul'a gelen Tatlıses ve Ailesi burada bulunan akrabalarını yanına yerleşir ve bir çok işlerde çalışır, leblebi satıcılığı, inşaat demirciliği ustalığı gibi. İbrahim Tatlıses bir zaman sonra hayatı boyunca örnek aldığı adam Yılmaz Güney gibi olmaya karar verir.Yaklaşik otuz yil önce inşaatlarda işçilik yapan karayağız bir gencin, hem müzik hem de iş dünyasi anlaminda tırnaklarıyla kazıya kazıya zirveye tırmanmasının hikayesi…


Yedi çocuklu kalabalık ve fakir bir ailenin çocuğuydu. Çocuk yaşlarda çalışmaya başladı, yaşamin agir yükünü omuzladı. İnşaatlarda soğuk demir ustalığı yaptı. Adanalı bir sinemacının, inşaatta türkü söyleyen bu muazzam sesi duymasıyla birlikte şöhret yolu açılmış oldu.
Önce Adana'da ardından Ankara'da çeşitli gazinolarda sahne aldi. Sesinin güzelliğini dinleyenler vasıtasıyla şöhreti dilden dile yayıldı. Yetmişli yillarin ortalarina dogru Istanbul'a geçerek orada sahne almaya başladi.

Şansını denemek isteyen Tatlıses Ailesinin ve çevresinin yardımıyla ilk kasetini çıkarır. Bu albüm onu şöhrete ulaştıracak olan kapıları ardına kadar açmıştır. "Ayağında Kundura" ile müzik dünyasına bomba gibi düşer. 1977 yılında çıkardığı "Ayağında Kundura" adlı kırkbeşlik plakla tüm Türkiye'ye sesini duyurdu.
Ardından "Sabuha", "Dom Dom Kurşunu", "Bir Mumdur" gibi türküleriyle Türkiye'nin gelecekteki müzik hayatında sarsılmaz bir yere sahip oldu. İbrahim Tatlıses çıkardığı kasetten sonra sinemayada el atar. Sanatçı yaptığı her işte başarılı olmanın sırrını öğrenmişti. Ve artık ne yapsa başarılı oluyordu.

Halkın bitanecik İbo'su olmuştu. Her kaseti satış rekoru kırıyordu. Filimleri en çok izlenen filmler arasında yer alıyordu. Seksenli yıllarda tüm Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri onunla tanıştı. Yunanistan'dan Suudi Arabistan'a, Almanya'dan Afganistan'a çok geniş bir coğrafyada, milyonlarca hayran edindi. Kasetleri ve posterleri bazı ülkelerde milyonlarca satarken yurtiçinde ve yurtdışında sayısız ödülün sahibi oldu.

Seksenli yıllarda çıkardığı "Allah Allah", "Kara Zindan", "İnsanlar" ve "Fosforlu Cevriyem" gibi albümlerinin satışı milyonları aştı.80'li yıllar İbrahim Tatlıses'in yılları olmuştu. Sanatçı 90'lı yıllarda olgunluk devrine girmiştir. Artık sarsılmayacak kale olmuştur.
Türkülerden Arabesk'e geçmiştir.90'lı yıllar aynı zamanda Tatlıses için ticaretin başlamış olduğu yıllar olmuştu. Tatlıses Turizm, Tatlıses Lahmacunculuk, Tatlıses Otelleri gibi birçok şirket kuran sanatçı şarkıcılığından kalan zamanlarda bunlarla uğaşmayı tercih ediyordu.

İbrahim Tatlıses, 1991 yılında müzik sektörünün kurumsallaşmasında ilk adımı atan Raks Müzik'le anlaşti. Ve ertesi yıl "Ah Keşkem" adlı albümüyle çıktı hayranlarının karşısına.Uğur Bayar ve Mustafa Özhan ikilisinin müzik yönetmenliğini yaptığı albüm, söz ve müziği kendisine ait "Ah Keşkem"le çıkış yaptı. "İki Gözüm İki Çeşme" ve "Yar Diline" gibi popüler parçaların yanı sıra kendisine ait eserleri yorumladı. 1993 yılında çıkardığı albüm ise "Mega Aşk" adını taşıdı.

Mustafa Özden'in yönetmenliğini ve aranjörlüğünü yaptığı albümde Selami Şahin'e ait "Seni Sevmediğim Yalan", "Akşamdan Akşama", "İçem Diyorum", "Bu Nasıl Güzel"; Yusuf Hayaloğlu'na ait "Dağlarda Kar Olsaydım"; Ali Gencebay'a ait "Çakmak Çakmağa Geldik"; Arif Sağ'a ait "Kötü Kader"; Hasan Kaplan'a ait "Yürüyorum Dikenlerin Üstünde"; Mehmet Arslan'a ait "Ben Ne İnsanlar Gördüm" ve kendisine ait "Mega Aşk", "Sen Sen", "Derya" adlı onüç parça yorumladı. 1994 tarihini taşiyan "Haydi Söyle" albümü Burhan Bayar, Arif Sağ, Özkan Turgay ve Zafer Dalgıç'tan oluşan uzman bir kadro eşliğinde hazırlandı. "Haydi Söyle", "Nankör Kedi", "Saza Niye Gelmedin", "Tombul Tombul" gibi parçalar büyük beğeni kazanırken, Tatlıses köklerini de unutmayarak "Maraş Maraş" adlı derlemesini seslendirdiği Kazancı Bedih'i de müzikseverlere tanıtmış oldu.

İbrahim Tatlıses, adıyla birlikte anılan ve eski kırkbeşliklerde kalan ünlü parçalarını, 1995 yılında "Klasikleri" adını taşıyan albümde biraraya getirdi. Günümüz teknolojisinden yararlanılarak alt yapısı hazırlanan albümde, eski parçalarını yeniden seslendirerek hem yeni kuşağın eski Tatlıses'i tanımalarını hem de hayranlarının piyasada kaydı olmayan bu şarkıları arşivlerine katmalarını sağladı.

"Ben De İsterem" adını taşıyan 1996 tarihli albümüyle yeni bir satış rekoruna imza attı. Sendur Güzelel'in yönetmenliğini, Osman İşmen'in aranjörlüğünü yaptığı çalışmada yer alan "Fırat" türküsüyle uzun süre listelerde kaldı. "Allahım Neydi Günahım", "Yakamoz", "Yol Ver Dağlar" gibi popüler parçaları kendisine has üslubuyla yorumlayarak 1996 ve 1997 yılında sayısız ödülün sahibi oldu. Hızını kesmeyerek ertesi yıl "At Gitsin" albümünü piyasaya sürdü.

Albüme adını veren parça başta olmak üzere tüm parçaları yine Türk halkının diline dolandı. Tatlıses, bu albümde pop müziğin ünlü isimlerine ait parçaları da seslendirdi. Kayahan'ın "Odalarda Işiksizım", Sezen Aksu'nun "Erkekler" ve Yıldız Tilbe'nin "Anam" adlı parçalarını yorumladı.
"Bi Tanem", "Güneş Dogmuyor" ve "Ağlıyorum Kahrımdan" adlı parçalarını seslendirdiği yeni bir yeteneği, Cengiz İmren'i müzikseverlere tanıttı. İbrahim Tatlıses, seksenli ve doksanlı yıllar boyunca çevirdiği sinema filmleriyle de çok yönlü bir sanatçı olduğunu kanıtladı. Sinemanın baştan sona her alanında yeteneklerini sergiledi. Talk show programları hazırladı, çeşitli sanatçilarin video klip yönetmenliğini yaptı.

Tatlıses, bugün, yalnız sanatçı kişiliğiyle değil, yanında çalıştırdığı ikibin kişiyle ve hâlâ insanlara iş alanlari açan başarili işadami kimligiyle de Türkiye'nin sayili isimleri arasinda yer aliyor. Yönetmen, oyuncu, senarist, söz yazarı, besteci ve yorumcu İbrahim Tatlıses'in sahip olduğu şirketler grubu; gıda, film, prodüksüyon, turizm, havacılık ve yayıncılık dallarında faaliyetlerini sürdürüyor.

Sanatçının Şanlıurfa'dan bulunan eşinden 1 erkek ve 2 kız, sinema sanatcısı Perihan Savaş'tan bir kız ve şu an hayatını paylaştığı Derya Tuna'dan ise 1 erkek çocuğuna sahiptir. Sanatçı hayatı boyunca inandığı şeyler uğruna savaş vermiş ven bunları başarmıştı. Bu kadar ünlü olmanın tek sebebi bu olsa gerek.

Devamını okuyun...>>

Deniz SEKİ


Deniz SEKİnin Hayatı, Videosu

01 Temmuz 1970′de İstanbul doğdu. İlkokulu Maçka Süheyla Artem, orta ve lise eğitimimi de yatılı olarak Çamlıca kız Lisesi’nde okudu.
Okulunu bitirdikten sonra, TRT İstanbul televizyonundaki sunuculuk sınavlarına katılarak sunucu olmaya karar verdi.

İdealist bir yapıda olan şarkıcı sunuculuk yaparken içindeki müzisyen ruhunun çıkması biraz zaman aldı. Öyle ki, 1993 Yılında Melih Kibar’la tanışması sonucu müzik hayatına başladı.
Tesadüfler sonucu Melih Kibar’la tanışması ile reklam filmlerini seslendirmeye başladı. Daho sonraları Kenan Doğulu, Emel Müftüoğlu, Ege, Ferda Anıl Yarkın, Zuhal Olcay ve Yaşar gibi şarkıcılara vokalistlik yaparak yoluna devam etti.


1995 Yılında, kendini iyice şarkı söylemeye hazır hissettiği anda, medeni cesaretini göstererek “POP - SHOW 95″ Şarkı yarışmasına katıldı ve kendi yazdığı şarkı sözüyle 1. oldu.
Ve 1997 yılında, uzun çalışmalar sonucunda 1. albümü olan “Hiç Kimse Değilim” müzikseverlerle buluştu. Yaşadığı acı ya da tatlı duygu yoğunlukları, söz ve bestecilik kimliğinin ortaya çıkmasını sağladı.

25 Aralık 1999 tarihinde, söz ve müziklerinin birçoğu kendine ait olan “Anlattım” isimli albümüyle bir kez daha sevenleriyle buluştu.Bu albümü ile başarısını daha da pekiştirdi.
3. Albümü “Şeffaf” Ocak 2002 tarihinde çıktı ve kendinden söz ettirmeyi de başarabildi. Bu albümde sırasıyla “Unutursun” ve “Yakamoz” isimli şarkılara klip çekildi.

4. albümü “Aşkların En Güzeli” Eylül 2003′te çıktı.Bu albümü ile çocukluğunun şarkılarını, günümüz müziğiyle yeni nesillelere taşımak, kaybolmaya yüz tutmuş 70′lerin Türkçe pop müziğinin asla kaybolmayacağını ve kaybolmaması gerektiğini anlatmaya çalıştı.

Devamını okuyun...>>

Hadise


Hadisenin Hayatı, Klip ve Videosu

1985 yılında, Belçikada dünyaya geldi. Çocukluğunda şarkı söylemeyi ve ata binmeyi seviyordu. Ekonomi ve Çağdaş Diller eğitimi aldıktan sonra, en büyük tutkusu olan müziğe yönelmeye karar verdi.

Ailesi de bu durumu memnuniyetle karşılamış ve genç Hadise'ye destek olmuştu.
Hadise, 2003 yılında Belçika'nın "Popstar"ı olan Idool adlı yarışmaya katıldı. Finale kalan 10 isim arasında yer alamasa da birçok yapımcının dikkatini çekmeyi başardı. 2Brains şirketi kısa süre sonra genç kıza sözleşme teklifinde bulundu. Hadise, yapımcıları Yves Gaillard ve Serge Ramaekers ile birlikte kayıt sürecine başlamak için stüdyoya girdi.

İlgili aramalar: müzik - hadise - hadise - stirme - up


Yapmak istediği müziği "şehirli pop" (urban pop) şeklinde nitelendiriyor. Christina Aguilera ve Beyoncé gibi isimleri beğeniyor, ancak aynı zamanda Prince, Janet Jackson, Tina Turner, Alicia Keys, Toni Braxton gibi daha tecrübeli isimlerden de etkilendiğini ifade ediyor. En büyük hayali, Tina Turner ile tanışmak ve aynı sahneyi paylaşabilmek. Türkiye'den ise Tarkan'ı çok beğeniyor, "Onunla düet yapmak rüya gibi olurdu" diyor.

Hasselt'te pazarlama bölümünde öğrenimini sürdüren ve beş dil (Flamanca, Fransızca, Almanca, Türkçe ve İngilizce) bilen Hadise, boş zamanının büyük bölümünü müziğe ayırıyor. Söz yazıyor, beste yapıyor, kayıt stüdyolarında zaman geçiriyor ve konserlerine hazırlanıyor. Bunların yanısıra formunu korumak için jimnastik yapıyor, arkadaşları ve kardeşleriyle zaman geçirmekten hoşlanıyor.

Rock, soul ve dünyanın çeşitli yerlerinde icra edilen farklı müzik türlerini bir araya getirerek kendi beğenisine göre şekillendirmeyi amaçlayan Hadise'nin ilk teklisi "Sweat" adını taşıyordu. Yves Jongen'in yazdığı ve Serge Ramaekers ile birlikte yapımını üstlendiği şarkı, 3 farklı versiyonuyla raflardaki yerini aldı. Onu daha geniş kitlelere taşıyan parça ise, Haziran 2005 çıkışlı "Stir Me Up" oldu. Şarkıcı, toplam 5 versiyonuyla sunulan "Stir Me Up"ın video klibiyle de olumlu not aldı.

Hadise, son olarak 13 Ocak 2006'da yeni teklisi "Ain't No Love Lost"u müzikseverlerin beğenisine sundu. Şarkının video klibi ise Tayland'da çekildi. Öte yandan "Ain't No Love Lost" teklisinde, şarkının "Burdayım" adlı bir de Türkçe versiyonu bulunuyor.

Hadise; şarkı sözü yazmaya, beste yapmaya ve kendini geliştirmeye devam ediyor. Ayrıca Belçika'da çeşitli konserler veriyor, Almanya, Hollanda, Polonya ve hatta Hindistan'da sahne almak için anlaşmalar imzalıyor.
Onun adı şimdiden dünyaya yayılmaya başladı. Bakalım Hadise'yi önümüzdeki yıllarda Christina Aguilera, Jennifer Lopez gibi tüm dünyanın peşinden koştuğu bir popüler müzik yıldızı olarak görebilecekmiyiz?

Devamını okuyun...>>

Ferhat GÖÇER

Ferhat GÖÇERin Hayatı, Klip ve Videosu

Cerrah - Tenor Ferhat Göçer Şanlıurfa'da doğdu. Öğretmen olan anne ve babasının tayiniyle İzmit'e geldi.
1986 yılında İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi'nde tıp eğitimine başladı. Bundan iki yıl sonra 1988'de İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Şan Bölümü ön lisans eğitimini görmeye hak kazandı.

Mecburi tıp hizmetinden dolayı müziğe 1 yıl ara vernek zounrda kalan Göçer, 1994 yılında sahne hayatına "merhaba" dedi. Haydarpaşa Numune Hastahanesi'nde Genel Cerrahi asistanı ve İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Şan Bölümü Lisans öğrencisi oldu.

Gene aynı sene, konservatuar arkadaşlarıyla kurduğu "Turkuaz" adlı müzik grubuyla müzik hayatındaki ilk büyük adınımı atıyordu. Zamanla gurup içinde ön plana çıkmaya başlamıştı.


1997 yılında başka bir grupla projelerine devam etme kararı aldı.

Artan tecrübeleriyle repertuarına eski şarkıları ve yabancı halk şarkılarını da kattı. Yakın zamanda ney ve kanunla zenginleştirdiği orkestrasıyla Klasik Türk Müziği'nın yanı sıra opera aryaları, müzikaller, 60'lı yılların İngilizce parçaları, chansonlar, rembetikolar, İngilizce, Fransızca ve Yunanca parçalarda çalarak, çıktığı sahnelerde bambaşka bir rüzgar estirdi.

Klasik batı müziği ile etnik Türk müziğini birleştirerek yorumlayan Ferhat Göçer, Metropol Senfoni Orkestrası ile İstanbul'dan, Diyarbakır'a, Gaziantep'den İzmir ve Ankara'ya uzanan Kültür ve Turizm Bakanlığının desteğiyle verilen Anadolu Aryaları turnesine Bodrum, Rumeli Hisarı ve Antalya ile devam etti.

2005 yılının kışında Çırağan Q Bar'da sahne alan Ferhat Göçer, yaz sezonunda ise salı geceleri Reina'da sahne aldı.


Devamını okuyun...>>

Yalın


Yalının Hayatı, Klip ve Videoları

30 Mart 1980 de doğan Yalın'ın gerçek ismi HÜSEYİN Yalın'dır. Herkes radyolardan adını ilk kez duyduğu YALIN'a ve onun çıkış şarkısı ZALİM'e vuruldu. İlk solo Albümü “Ellerine Saglık” ile büyük başarı yakalayan YALIN; "Doğru iş hakkettiği ilgiyi ve takdiri görür" sözünü doğrularcasına tüm müzikseverleri kısa bir süre içinde kendine hayran bırakmayı başardı.

Son yıllarda Türkiye'de yeni çıkış yapan sanatçılar arasında albüm yayınlanmasına takiben ilk haftasında 200.000 adet'i aştı ve ilk ay sonunda 300.000 adet tirajını geçen albümüyle YALIN 4 ay gibi kısa bir sürede 500.000 rakkamına ulaştı. “Ellerine Sağlık” 2004 yılının en çok satan albümlerinden biri oldu..

.30 Mart 1980 İstanbul doğumlu olan YALIN'ın asıl ismi Hüseyin YALIN.İlk olarak babasının akşamları ona çaldığı gitarın "Gipsy Kings" tınılarıyla başlayan müzik aşkı ile şimdi güçlü adımlar atıyor ve tamamı kendisine ait şarkılarla Türkiye'de kendi söz ve bestelerini seslendiren en kuvvetli yorumculardan biri olma yolunda çok yol aldı.

YALIN ilk bestelerini St. Michel Fransız Lisesi'nde okuduğu yıllarda Yurdaer Doğulu ve Doğan Canku Müzik okullarında gitar dersleri alırken yapmaya başladı.

Halen eğitim gördüğü İstanbul Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümünü kazandığı dönemde ise beste çalışmalarını hızlandırdı ve albüm demolarını hazırlamaya başladı. 15 sene süren bir çalışmanın ardından KARGO grubundan tanıdığımız Selim Öztürk'ün prodüktörlüğünde hazırlanan albümle tamamı yürekten kopup gelen hesapsız ve samimi sözleri büyülü melodileriyle 2004 yılının parlayan yıldızı oldu.

Sözleri besteleri adıyla sanıyla "YALIN" olan "ELLERİNE SAĞLIK" adlı albümüne 3 klip çekildi. Müzik televizyonlarında ve radyolarda en çok istek alan şarkılar Zalim Sonsuz Ol ve Günaydın klipleri MTV Wold Chart Express listelerinde de 1 numaraya yükseldi.
İlk albümüyle birçok ödül alan Yalın’ın şarkıları Yunanistan ve Bulgaristan’da da listelere girdi.Konser Maratonu;Yalın 2004 yaz sezonu boyunca 40'a yakın konser yaptı.İstanbul'da Rumeli Hisarı ve Harbiye Açık hava Konserleri başta olmak üzere 7 konser verdi.

Türkiye Çapında birçok üniversitenin Bahar Şenliklerinde sahne aldı. Konserler için gittiği diğer yerler ise; Adana Ankara Antalya Bursa Bodrum Çorlu Çeşme Eskişehir İzmir İzmit Karamürsel Karadeniz Ereğlisi Kuşadası Kıbrıs Kastamonu Kartalkaya Silivri Tokat Zonguldak Nürnberg Mannheim.

Yalın Türk Pop Müziğine yeni bir soluk olarak geldi. Tarzıyla şarkı söz ve müziklerine gösterdiği özen ve farklılıkla diğer pop şarkılarından ve şarkıcılarından ilk bakışta ayrılan yapısıyla düzeyli ve kaliteli duruşuyla 7'den 70'e tüm müzikseverlerin beğenisini kazandı...

2005 YAZINA YALIN'DAN "BİR BAKMIŞSIN"10 yeni şarkının yer aldığı albümün genel konseptinde kendi tarzını yorumunu koruyan YALIN albümün müzikalitesi şarkı sözlerinin ve yorumunun gücüyle ilk albümünün üstünde yer alan bir projeye imza attı..

İlk albümünde olduğu gibi Prodüktörlüğünü Selim Öztürk'ün yaptığı "BİR BAKMIŞSIN" da şarkıları düzenlenmesi ve kayıt aşamasında aynı ekip ve aynı ruhla çalışıldı. Tüm enstrümanların canlı olarak çalındığı albümün şarkıları Aralık 2004 - Şubat 2005 tarihleri arasında Yalın Selim Öztürk Serkan Çeliköz Burak Karataş Ferhat Hasanoğlu tarafından düzenlendi.Yaşamış olduğu duyguları yürekten hesapsız ve samimi olarak sözlere döken YALIN büyülü ve pozitif melodileriyle 2004 yılında olduğu gibi 2005 yılının da parlayan yıldızı olacak...

17 Nisan 2005'te çıkan yeni albümü ile Yalın ilk albümünde belirlediği çizgisini bozmadan kalitesinden ödün vermeden yolunda ilerliyor.

Devamını okuyun...>>

Kenan DOĞULU


Kenan DOĞULUnun Hayatı, Klip ve Videosu

3 Mayıs 1972 yılında Doğmuştur.Beş yaşında iken konservatuarın piano bölümüne birincilikle girdi.
Altı sene piano bölümü sonrası gitar bölümüne geçti. Bu esnada tiyatro eğitimi, çocuk korosunda solistlik, ritmli sazlar öğrenimini de sürdürdü.

Daha sonra ortaokulu başarı ile bitirip, konservatuara flüt bölümü ile devam etti ve başarılı bir sonuçla mezun oldu. Muzik kariyerini ilerletmek, show dünyasının kalbinin attığı Amerika'dan, yenilikleri ülkemize taşıyabilmek amacı ile Los Angeles'ta bulunan "Musician Institude" de başladığı yüksek öğrenimine Bilgi Üniversitesi müzik bölümünde devametmektedir.


Türkiye'de çok meşhur, çok sevilen ve beğeniyle izlenen bir sanatçı olduğu halde Kenan Doğulu, müzik kariyerinin hala başında olduğunu varsayarak, çok daha büyük projeler düşünmekte ve her yeni gün hedeflerini daha da büyütmektedir.
Sanatçı, müzik piyasasında ülkesinde olduğu kadar, yurtdışında da önemli projelere imza atmayı ve ününü buralara taşımayı planlamaktadır. Sanatçının ilk albümü "Yaparım Bilirsin" Ağustos 1993'te piyasaya çıktı.

O yıl verdiği 93 konserle Türkiye çapında ciddi bir rakama ulaşan Kenan Doğulu'nun, ikinci albümü "Sımsıkı Sıkı Sıkı"yı Aralık 1994'de piyasaya sürüldü ve bir yıl içinde 175 performansla ulaşılması güç bir başarı kazandı. 1996 Ağustos ayında müzik marketlerde yerini alan "Kenan Doğulu 3" isimli albümü yoğun bir ilgiyle sevenlerinin beğenisini kazanmıştır.

Bu albümdeki "Hiç Bana Sordun mu?", "Günah Değil mi Bana?"ve Cumhuriyetimizin simge parçalarından "10.Yıl Marşı" nın yeni düzenlemelerinin yer aldığı "Kenan Doğulu 3.5" isimli Maksi Single aynı yıl Eylül ayı ortalarında müzik piyasasına sunulmuştur.

Bilindiği gibi önceki kimliği ile 10. Yıl Marşımız, 29 Ekim 1997 tarihinde Sanatçı Kenan Doğulu tarafından yeniden düzenlenerek, günümüz Türkiye'sine ve Türk Milletine sunulmuştur. Cumhuriyet Marşımızın gündeme gelmesi, medyatikleşmesi, çocuklara ve gençlere hitap etmesinde sanatçının çok büyük bir katkısı olmuştur. 1998 yılında Cumhuriyetimizin 75.Yıl kutlamaları çerçevesinde, Bursa'dan başlayıp, Antalya, İstanbul, Ankara, İskenderun, Samsun, Selçuk'a kadar devam edip, İzmir'de noktalanan bir "Cumhuriyet Turnesi"ni de başarı ile tamamlamıştır. Dinar'da çekilmiş olan "İsyan bu" adlı parçanın klibi, sadece burada bulunan depremzedelere yardım amacı ile yapılmış ve mağdur olan vatandaşlarımıza maddi destek sağlamıştır.

Ayrıca, sahibi bulunduğu ve 1993 Aralık ayı sonunda faaliyete geçen Doğulu Ses ve Görüntü Hizmetleri Ltd. Şti. Temmuz'98 tarihi itibarı ile tecrubeli ve yepyeni kadrosuyla "Doğulu Productions" adı altında kendi binasında hizmete girmiştir. Doğulu Productions, bugüne kadar Sanatçı Kenan Doğulu'nun albümlerine imza atmış ve ayrıca bünyesindeki stüdyosunda değişik sanatçıların albüm kayıtlarını gerçekleştirmiştir.
Bunun yanısıra her türlü, yerli ve yabancı konserler, spor organizasyonları, CD Plus prodüksiyonları, digital kayıt ve mastering çalışmaları da devam etmektedir.

Devamını okuyun...>>

Hande YENER


Hande YENERin Hayatı, Klip ve Videosu


12 Ocak 1973 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Onun yaşamı bir peri masalı gibi... Yaşamına yön veren periler ise bir hayli popüler, Hülya Avşar ve Sezen Aksu... Onun masalı şöyle: Hande genç, güzel bir genç kızmış.

Hayallerle, 0 umutlarla bezediği yaşamında Tanrı'dan en büyük dileği; herkesin tanıdığı ve hayranlık duyduğu bir sanatçı olmakmış. Bu yönde yeteneği varmış. Sesi dinleyenleri adeta büyülüyormuş. Ama neye yarar? Hande, bu yeteneğini değerlendirebilmek için ne yapacağını bilemiyormuş.

Umutların tükendiği anda, tezgahtar olarak çalıştığı mağazanın kapısında güzeller güzeli bir peri, Hülya Avşar belirmiş. Hande işte o zaman, şansın döndüğüne ve bir kapının gizli bir el tarafından aralandığını hissetmiş. Hülya Avşar'a umutlarından beklentilerinden söz etmiş. Hülya da ona bir söz vermiş; "Ben senin için Sezen Aksu ile görüşeceğim. Seni ararım" demiş ve mağazadan ayrılmış.

Hande önceleri olanlara pek inanamamış. Ama sonra Hülya Avşar onu arayarak, Sezen'den bir randevu aldığını söylemiş. Hande, heyecandan titreyerek Sezen Aksu'nun kapısını çalmasından 10 gün sonra kendisini, Sezen Aksu'nun vokalisti olarak sahnede bulmuş. Ve bu masal Sezen Aksu'nun ve Ercan Saatçi'nin desteği ile bitmeyen bir masal olarak devam eder olmuş...

Masalın devamından anektodlar ise şöyle;-1992 yılında Sezen Aksu'ya vokalle başlayan müzik hayatı, Cem Özer'in stand up'larında solo şarkılar söyleyerek devam etti. Sekiz yıl boyunca İstanbul ve Antalya'da çeşitli gece klüplerinde şarkılar söyledi. 2 Yıl süren repertuar araştırmasından sonra Altan Çetin'le çalışma kararı aldı ve sekiz ay süren stüdyo çalışmaları sonrasında ilk albümü "Senden İbaret" DMG etiketiyle piyasaya çıktı.

Yaşamda her işinin geç ama iyi olduğunu düşünüyor. Albümünün çıkışı da böyle olmuş. Albümü Ercan Saatçi'nin askere gidişiyle biraz gecikmeli çıkmış ama o bunu hiç kafasına takmamış. Her şeye olumlu bakmış ve sabırla beklemiş.
Ortaya çıkan ise büyük bir başarı olmuş. Konservatuar eğitimi yok ama Erdem Siyavuşgil'den aldığı özel dersler sayesinde sesini eğitmeyi başarmış. Altan Çetin, ona, "Yalanın Batsın" şarkısını ilk olarak dinletiğinde şarkıya adeta aşık olmuş.

Ama bir süre sonra entresan birşeyler yaşanmaya başlamış. Çünkü, aşık olduğu adamın şarkıda anlatılan adama benzediğini anlamış. İlişki, sevgilinin yalanları yüzünden bitmiş. Şansa ve zamanlamaya tüm kalbiyle inanıyor. Albümünün belki de iki yıl önce çıkmış olsaydı, bu denli başarılı olamayacağını düşünüyor.

Kendisini, "Dişi Tarkan" olarak tanımlıyor. Bu benzetmenin nedenlerini ise şöyle anlatıyor; Benim içim içime sığmıyor. Hedeflerim çok büyük. Biliyorum ki, bir gün yurt dışında ben de şansımı denemek isteyeceğim. Tarkan'ın bu konudaki başarılarını çok taktir ediyorum. Neden bir kadın çıkıp da Tarkan'ın başarısını tekrarlamasın. Belki de Tarkan'ın kadın yüzü benim.

O da hayatını müziğe adamış, fırsatları değerlendiren ve kolay kolay vazgeçmeyen biri. Ben de öyleyim. Kendimi 'Dişi Tarkan' olarak görüyorum. Kendisini "tek şarkılık sanatçı" olarak niteleyenlere de yanıtı çok sert, "Zaman onlara gerçekleri gösterecektir.

Asla tek şarkılık bir sanatçı olmayacağım..." Onun, yorumunu ve şarkılarını İzel'e benzetenlere ise, sert bir yaklaşımı yok . Bu konuda şöyle diyor; " Beni İzel'in tahtına göz dikmişim gibi göstermeye çalışıyorlar. Oysa ki benim böyle bir şeye hiç niyetim yok.

İzel ile ne fizik, ne de ses olarak bir benzerliğimizin olduğunu düşünmüyorum. Tek ortak noktamız, aynı aranjörle çalışmamız. İzel, benim çok beğendiğim, kariyerinin zirvesinde bir sanatçı. Ona saygı duyuyorum. Ve onunla ilgili böylesi bir kıyaslamanın içinde yer almak da hiç hoşuma gitmiyor.
" Hande'nin, yaşamda beklentisi "lüks" değil. Şöhretle birlikte standartının yükseldiğini ama isteklerinde bir değişiklik olmadığını söylüyor.

Devamını okuyun...>>

İsmail YK

İsmail YKnın Hayatı, Klip ve Videoları

İSMAİL-YK, 5 kardeşin en küçüğü olarak günün sabah saat beşinde dünyaya gelir. Doğduğunda kardeşlerin hepsi müzikle ilgilenmektedir. O da onlara katılıp onlardan çok şey öğrenerek müziğin gerçek sesini hisseder.
O zamanlar bile okulda, sahnede her yerde içinden geldiği gibi davranır, şarkılar okur. Lise mezunu olduktan sonra kendisini tamamıyla müziğe verir ve Yurtseven Kardeşler desteğiyle ilk solo albümü “Şappur Şuppur” ile Türkiye piyasasına bomba gibi düşer.

Ayrı bir albüm yapmasının nedeni :Dinamikliği ve kafasında oluşturup, müzik dünyasına kazandıracağı farklı projeleri nedeniyle, Yurtseven Kardeşler ilk teklifi kendi aralarında anlaşarak İSMAİL-YK´ya sunarlar ve bu teklif İSMAİL-YK tarafından kabul edilir. Ayrıca bu teklif, kardeşlerin birbirlerine olan bağlılıklarını da göstermektedir.


İSMAİL-YK, Türkiye´ye biraz daha farklı, gerek müziğiyle, gerek giyimiyle, gerek showuyla, gerek sahnesiyle türk müzik dünyasına ayrı bir renk katmıştır. Türkiye´de böyle bir boşluğu doldurmak için tüm ekibiyle birlikte üç buçuk yıl yoğun bir şekilde, büyük çaba sarf etmiştir.

Bu boşluğu doldurmak ise, İSMAİL-YK´nın büyük HEDEFİYDİ! Verdiği bu emeğin karşılığını 2004 yılında AVRUPA MÜZİK etiketiyle sunulan “Şappur Şuppur” albümün satışı nedeniyle 2005 yılında MÜYAP tarafından ödüllendirilmesiyle alır ve 2006 yılında piyasaya sunulan “Bombabomba.com” albümün başarısından dolayı bu kez yılın en çok satan sanatçısı olarak birinci sırada yer alarak 2 ödül birden alır ve ayrıca dijital sanal ortam satışlarında da ilk sırada bulunur ve 3. ödülünü de almaya hak kazanır.

2004 yılında çıkardığı ilk solo albümü Şapur Şupur ile müzik piyasasında fırtınalar estiren ve 950.000 satış grafiği ile bir çok ödül alan İsmail YK’nın 2. albümü bombabomba.com 3 Mayıs’ta Avrupa Müzik etiketiyle müzik marketlerdeki yerini aldı.
Şappur Şuppur albümüyle bir çok ödül alan, Türkiye’de ilk defa oyuncağı yapılan sanatçı olan ve ilköğretim 4.sınıf ders kitaplarına bile konu olan İsmail YK bu albümüyle de oldukça iddialı.Bu yaz herkes yine bombabomba.com albümünde yer alan birbirinden hit 15 şarkıyla insanlar hem ağlayıp hem coşacak.

İsmail YK 2006 yazına bomba gibi şarkılarıyla damgasını vuracak bombabomba.com albümündeki bütün şarkıların birbirinden hit olduğunu söylerken oldukça heyecanlı olduğu da gözlerden kaçmıyor.
Hayranlarına layık olabilmek için çok titiz bir çalışma yaptıklarını A’dan Z’ye bombabomba.com albümünün her aşamasında bulunduğunu söyleyen sanatçı ‘Şappur Şupur’ albümüyle insanlar beni bağırlarına bastı, destekledi yapacağım 2. albüm ondan daha ileri olmalıydı başkalarıyla yarışmak yerine kendimle yarışıyorum insanların bu albümü Şappur Şuppur’dan daha fazla ilgi ve beğeni ile dinleyeceğine inanıyorum dedi.

Tüm stüdyo kayıtlar Almanya’da Yurtseven Kardeşler ve İsmail YK tarafından yapılan bombabomba.com albümünde yer alan şarkıların 7 tanesinin söz ve müziği İsmail YK’ya ait olup 6 tanede İsmail YK–Fatih A.B.B ortak şarkısı bulunmaktadır.

Devamını okuyun...>>

Gülşen


Gülşenin Hayatı, Klip ve Videosu



29 Mayıs 1976'da İstanbul'da doğdu. Bir ablası ve bir abisi var. Şehremini lisesini bitirdikten sonra İTÜ Türk Müziği Bölümü'ne girdi. Müziğe doğduğu gün başladığını düşünüyor.


İlk albümünü 1996 yılında çıkaran başarılı sanatçı bir yıl sonra Türk Pop Müziğinde en iyi kadın vokal ödülünün de sahibi oldu.

5-6 yaşlarında şarkıcı olmaya karar verdi. İlk bestesini lise 2 deyken yani 16 yaşında yaptı. Konservatuarla eş zamanlı olarak İstanbul'da kulüplerde sahne aldı. Çok sürmeden Serap ve Özkan Turgay'dan bir gün yine sahnede şarkı söylerken albüm için teklif aldı.Zaten Özkan Turgay ile tanışması da onun için belki de hayatının en büyük olayı idi. ( Özkan Turgay, Bize Gülşen'i Armağan Ettiğin İçin Sana Sonsuz Teşekkürler )

İlgili aramalar: müzik - gülşen sen -  gülşen -   sen

İlk albümü " Be Adam'ı " 1996'da Raks Müzik'ten çıkaran Gülşen iyi bir çıkış yakalamıştı.Fakat bu çıkışın ardından bir süre sonra Gülşen müzik yaşamına 3 sene kadar bir ara verdi.


Tam elini ayağını müzik piyasasından çekti derken 1999'da Prestij Müzikten "Erkeksen" adlı albümünü çıkardı. Ve bu olaya ben başta olmak üzere tüm Gülşen severler sevindi. Fakat yine bir 3 sene kadar ara verdikten sonra 2002 yılında "Şimdi" albümü ile yeniden güzel bir çıkış yakaladı. Fakat Prestij Müziğin beceriksizliği yüzünden istediği başarıyı elde edemedi.


Ve 2004 yılında "Of... Of..." diyerek bizlerle Tekrar buluşan Gülşen bu sefer masumiyetini tamamen bir kenara bırakıp seksiliğini ön plana çıkararak çok iyi bir çıkış yakaladı.

2006 yılında "Yurtta Aşk Cihanda Aşk" albümünü çıkardı. Albümdeki şarkılar oldukça ses getirmiş ve yine iyi bir satış grafiği yakalamıştı.

Ve şimdi ise "Gülşen Ama Bir Farkla" albümü ile başarılarına başarı eklemeye devam ediyor.


Devamını okuyun...>>

Tan


Tanın Hayatı, Klip ve Videosu


30.10.1981 Tarhinde Almanya'da doğan Tan'ın tek albümünün ismi 'Rica Ederim' Bu albüm 11 hit şarkıdan oluşmaktadır.Tan, Türkan Şoray Ve Bulut Aras'ın başrol oynadıkları 'Mürüvvetsiz Mürüvvet' filminde de rol aldı...



Devamını okuyun...>>

3 Ekim 2008 Cuma

Tarkan

TARKANın Hayatı, Klip ve Videosu



Tarkan Tevetoğlu 17.10.1972'de aslen Rizeli olan fakat Almanya'nun Frankfurt yakınlarında bulunan Alzey kasabasında yaşayan bir ailenin çocuğu olarak doğdu. İlköğretimi Almanya'da tamamladıktan sonra 15 yaşında iken Ailesi ile birlikte Türkiye'ye döndü.


Babası Ali Tevetoğlu'nun oğlunda gördüğü müzik yeteneği ile 13 yaşındayken Klasik Türk Müziği eğitimi almaya başladı. Eğitimini Karamürsel'de devam eden sanatçı 1990 yılında Karamürsel Lisesi'nden başarı ile mezun oldu.


Müzik eğitimi için İstanbul'a gittikten sonra 1990 ile 1992 yılları arasında Üsküdar Musiki Cemiyeti'ne devam etti. 1993 yılında prodüktör Mehmet Söğütoğlu ile tanışmasının ardından İstanbul Plak ile anlaşma yaptı. İlk albümü "Yine Sensiz" 1992 yılında piyasaya çıktı. Albümün çıkış şarkısı "Kıl Oldum Abi" ile kısa sürede büyük bir çıkış yakaladı. Albüm 900 bin adet satıldı ve Tarkan bir anda tüm televizyonların ve magazinin kilit noktası haline geldi.


Ardından 1994 yılında çıkardığı "Aa Acayipsin" adlı albümde Sezen Aksu ile çalışan Tarkan, daha ikinci albümü ile Türk Pop Müzik camiasının en önemli isimlerinden biri haline geldi. Bu albümden sonra Türkiye ve Dünya turuna çıkan sanatçı, Türkiye ve Avrupa'da 24 konser verdi.

Bu konserlerin 25'i, ulusal çapta gerçekleştirilen en büyük sponsorlu turne kapsamında, Tarkan'ı Türkiye'nin farklı illerinde yaklaşık 10 bin seyirci ile buluşturan stadyum konserleriydi. Sanatçının kariyerindeki en büyük dönüm noktalarından olan albüm 2,5 milyona yakın satıldı. Avrupa'da da 950 bin rakamına ulaştı.

1995 yılında Ahmet Ertegün ve Atlantic Records ile anlaşma imzaladı. Türkiye'de medyanın yoğun takibi ve baskılarının artması üzerine New York'a giden sanatçı burada bir yandan albüm çalışmalarına devam ederken bir yandan da New York Baruch Üniversitesi'nde dil eğitimi aldı.
O dönemin en önemli yıldızları icra eden menajeri Ahmet San ile 1995'te sözleşme imzaladıktan sonra 1994-1997 yılları arasında İsviçre, Hollanda, İngiltere ve Almanya’da toplam 12 şehri kapsayan 3 büyük Avrupa turnesine çıktı.


1995 yılında New York Palladium’da verdiği konser, Türkiye'de canlı yayınlandı. Tarkan, 1997 Temmuz'de üçüncü albümü "Ölürüm Sana" rekor satışlarını kırıp Türkiye'de 2,5 milyon sattı. Aynı yıl kendi müzik şirketi HITT Prodüksiyon'u kurdu, 1998 yılında Walt Disney'in 35. uzun metrajlı çizgi film'i olan Herkül'ün baş karakterini Türkçe olarak seslendirdi. Filmin müziklerinden "Yolumdayım"ı seslendirdi.


Bu albümde yer alan ve bir Sezen Aksu parçası olan "Şımarık", kısa sürede Dünya çapında tanındı ve daha sonra başka yabancı sanatçılar tarafından da çeşitli dillerde yorumlandı. Ahmet Ertegün ile olan anlaşmazlıklarından dolayı Atlantic Records'tan ayrıldıktan sonra Türkiye'ye dönerek askerlik görevini yerine getirdi.

Tarkan, 2001 yılında "Kuzu Kuzu" isimli single çalışmasını piyasaya sürdü. Aynı yıl "Karma" adlı albümünü yayınladı. Albümde yer alan "Kuzu Kuzu" ve "Hüp" gibi çalışmalar ile iyi bir dönüş yaptı. Washington Post Tarkan ile ilgili yaptığı bir haberde, Tarkan'nın Fransa'dan Danimarka'ya müzik listelerine girebilmeyi başarmış, Rusya'da en çok satan Rus olmayan sanatçı ünvanını almaya layık görülmüştü.

2003 yılına gelindiğinde Tarkan yeni albümü "Dudu" adlı albümünün çalışmalarını tamamladı. Nazan Öncel ile çalıştığı bu albüm ile Rusya'da 1 milyon satış rakamına ulaştı, aynı ülkeden en iyi yabancı şarkı ödülünü aldı.

Bir yandan reklam filmlerinde oynayan sanatçı 2001 yılında Pepsi ile gerçekleştirilen sponsorluğun ardından, çekimleri Kapadokya'da yapılan Turkcell’in Hazır Kart reklamlarında yer aldı. "Özgürlük İçimizde" adlı bestesini de seslendirdiği aynı proje kapsamında Tarkan-Özgürlük Yolcusu takvimi piyasaya sunuldu. 2004'te petrol şirketi OPET'in reklamlarında yer aldı. 2006 Yılında da Avea sponsorluğunda bir dizi konser verdi.

Dünyadan müziği ile olumlu eleştirilen almasından haraketle İngilizce albüm yapma kararı alan sanatçı, 2005'in Ekim ayından beklenen single "Bounce"u piyasaya sürdü. Hemen ardından ilk İngilizce albümü olan "Come Closer" aynı anda tüm Avrupa ve Türkiye'de satışa sunuldu. Kısa bir süre sonra albümde yer alan "Start The Fire" adlı ikinci single çalışmasını yaptı.

Müziğe kısa bir süre ara verdikten sonra 2007 yılının Aralık ayında altıncı albümü "Metamorfoz" ile tekrar sevenleriyle kavuştu. Albüm klasik bir Tarkan albümü olmamasından ötürü olumsuz eleştrilere maruz kalsa da sevenleri Tarkan'ı yanlız bırakmadı. Albüm tüm bu olumsuz eleştirilere rağmen 2 ayda 500 bin satış rakamına ulaştı.


Devamını okuyun...>>

2 Ekim 2008 Perşembe

Emre ALTUĞ

Emre ALTUĞun Hayatı, Klip ve Videosu


Emre Altuğ, 14 Nisan 1970 tarihinde ev hanımı anne ve diş hekimi babanın 2. oğlu olarak İstanbul’da dünyaya geldi.



Çocukluğu Levent ve Akatlar gibi lüks semtlerde geçti. İlkokulu Şair Behçet Kemal Çağlar İlköğretim Okulu’nda bitiren Altuğ, eğitim hayatına Şişli Terakki Lisesinde devam etti.



Ortaokuldan itibaren tüm ilgisi koro, gitar ve tiyatroya yönelen Emre Altuğ, liseden mezun olduktan sonra İstanbul Devlet Konservatuarı Tiyatro bölümüne girdi.
90′lı yıllarda, dönemin ünlü sanatçıları olan Sezen Aksu, Nilüfer, Sertab Erener, Levent Yüksel gibi isimlerle vokalistlik yapmaya başladı.




Vokallik yaptığı sırada tiyatrodan da uzak kalmayan Altuğ, o dönem 3 sezon boyunca Haldun Dormen tiyatrosu’nda çeşitli oyunlarda rol aldı.
2000 yılı tiyatro sezonunda Haldun Dormen tarafından sahnelenen, başlıca rollerinde Perihan Savaş, Selçuk Yöntem, Bülent Kayabaş, Nilgün Belgün’ün yer aldığı geniş bir kadroya sahip olan “Bir Kış Öyküsü” müzikalinde oynadı.



1998 yılında Topkapı Müzik’le ilk albümünü yapmak üzere anlaştı. İki yıl süren çalışma sonunda “İbret-i Alem” ortaya çıktı. “İbret-i Alem”in 1999 yılındaki başarısyla beraber, 100′den fazla konser verdi.



Şırnak, Silopi’de verdiği konserle ilk konser veren sanatçı ünvanını kazandı.
İlk albümünün ardından Mustafa Uğurlu ve Arzu Yanardağ’ın oynadığı “Asansör” filminde rol aldı. Ayrıca “Asansör” film müzikleri albümünde söz, müzik ve yorumu kendine ait olan şarkılarla yer aldı. Sonraları eski Türk filmlerinin yeniden çekilmesi projesinde rol alan sanatçı, “Ağaçlar Ayakta Ölür” ve “Halk Çocuğu” gibi filmlerde oynadı.



Askerliğini 2001 yılında Zonguldak’ta yaptı. Askerliğinin ardından Aralık 2002 de vizyona giren “Kolay Para” adlı sinema filminde başrolü Mustafa Uğurlu ve Şebnem Dönmez’le paylaştı.



21 Şubat 2003′de “Sıcak” adlı ikinci albümünü, 2004 yılında da “Dudak Dudağa” adlı üçüncü albümünü çıkardı.


Devamını okuyun...>>

1 Ekim 2008 Çarşamba

Murat BOZ

Murat BOZun Hayatı, Klip ve Videosu


7 mart 1980 yılında Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde dünyaya geldim,balık burcuyum ilk ve ortaöğrenimimi burada tamamladıktan sonra 1995 yılında istanbula geldim, hiç ayrılmamak üzere….



Müziğe olan ilgin nasıl başladı neden müzik ?Müziğe olan ilgim ortaokul yıllarında başladı birtakım yarışmalarda aldıgım birincilikler beni müziğe daha çok ısıttı diyebilirim ancak ilk ilgim babamın pazar sabahları bize radyoda dinlettiği türk sanat müziği şarkılarıyla başladı, onları dinleyip eşlik etmeyi çok severdim her ne kadar şuan Pop’a yönelmiş olsam da .



Tarkan’ın vokalisti olarak anılmak nasıl bir duygu bu çalışman hakkında biraz detaylı bilgi verir misin ?Tarkan’ın vokalisti olarak anılmak gurur verici birşey tabiki benim için,Onunla tam 5 sene geçirdim ve bu 5 sene içinde edindiğim deneyim çok büyük oldu bana her konuda destek oldu, yanımda oldu, dertleşti,bir çok şeyi paylaştı ve tabi çok önemli tiyolar verdi bu piyasa hakkında, hepsi aklımda, hepsi beynimin bir köşesinde yer etti, onun deneyimlerinden faydalanmak çok güzel, yanımda oldugunu bilmek de….








HEPSİ ile gerçekleştirdiğin düet ile önce sesin tanındı , ama uzun bir süre seni kimse tanıyamadı bu bir taktik miydi ?İnsanlar önce benim sesimi Hepsi’nin “Yalan” şarkısına yaptığım düet ile tanıdı daha sonra beni kendi şarkımla gördü.



Bunu bir taktik olarak düşünmedik ama böyle bir izlenim ister istemez oluştu beklenmedik güzel tepkiler aldık o vokalim insanların dikkatini çok çekti birçok isme benzettiler oradaki sesimi.. Gökhan özen diyen emre altug diyen hatta mete özgencil diyen bile oldu..ama begenilmese bukadar üstünde durulmazdı bu konunun o yüzden iyi birşey yapabilmişiz diye düşünmüyor değilim.Single albüm nasıl oluştu ?



Şarkıları nasıl seçtin ?En zor aşamamız repertuar aşamasıydı farklı bişey yapmak istedigimiz için çok seçiciydik ekibimle,bu yüzden bu süreç biraz zaman aldı ama iyi bir repertuar oldu albümü bitirdik single fikri ise bu aşamadan sonra oluştu çıkacagımız döneme yakın tarihlerde ardı ardına birçok isim yeni albümleriyle piyasaya çıktılar bu durumu yeni çıkan bir isim oldugum için oturup düşündük ve yaz parçalarını bir single’da toplamaya karar verdik iyi de oldu, çok güzel tepkiler aldık eylül ayınada albümü dinleyicilere sunmuş olacağız.



Sonbaharda gelecek olan albüm hakkında neler söyleyeceksin ? Kimlerle çalışıyorsun nasıl bir albüm oluyor ?Çok başarılı isimlerle çalıştım albümde bunların başında tabiki Tarkan geliyor onun da bir parçasını albümümde seslendireceğim onun dışında Ozan Çolakoğlu albümümün en önemli ismi Nil Karaibrahimgil albümde yine olucak,Ümit Sayın iki parçasıyla bana destek oldu onun dışında Tufan Bayraktar, Serkan Dinçer gibi yeni ama gelecekte çok başarılı olucaklarını düşündüğüm arkadaşlarlada çalıştık.



Şu an ki çalışmaların nasıl gidiyor single albümünden aldığın tepkiden mutlu musun ?Türkiye’de single ile kendini tanıtmaya çalışmak pek de alışılagelmiş bi durum değildi aslında ancak biz çok güzel tepkiler aldık , almaya da devam ediyoruz bence bir iş güzelse alıcısı albüm veya single diye ayırt etmiyor yeter ki samimiyetinizi insanlar anlasınlar.



Ayrıca bu piyasa şartlarında yakın gelecekte herkez single çıkarmaya başlıcak diyorum çünkü mp3 ve korsan patlamış durumda aşağıya çekilen fiyatlarıyla singlelar daha mantıklı ve cazip gelecektir insanlara bu benim yorumum ve öngörüm tabiki Müzik dünyasına yönelik proje ve hayallerin nelerdir?



Benim amacım hiçbir zaman patlamak ve tepeden inmek olmadı amaçladıgım dogrultda şuan emin adımlarla ilerledigimi düşünüyorum elimizde bu yaz reklam olarakda çok ses getiricek bir parça vardı , buda Tarkan’ın parçasıydı ama bununla çıkmayı tercih etmedim..



Türkiye’de bu piyasada üzerinize bir etiket bir kere yapışır ve onu üzerinizden çıkartmak gerçekten çok güç olurdu..o yüzden acelem yok sabrediyorum,yavaş yavaş ilerleyip güzel bir kariyer oluşturmak şuanki hedefim…




Devamını okuyun...>>

Şebnem FERAH

Şebnem FERAHın Hayatı, Klip ve Videosu


12 Nisan 1972 tarihinde Yalova'da doğdu. Şebnem Ferah'ın müziğe olan ilgisi 5-6 yaşlarında başlamış ve müzikle tanışmasında ailesinin çok büyük rolü olmuştur. Ferah'ın ailesinde hemen hemen herkes müzikle içiçe ve evin her köşesinde enstrüman olduğu için müzik konusunda bilgili ve hazır olarak atılmış piyasaya.

İlkokulda mandolin ve solfej dersleri almaya başlamış, okul orkestrasında da solistlik yapmıştır. Liseyi Bursa "Özel Namık Sözeri Lisesi'nde" yatılı bir öğrenci olarak okumuş ve bu dönemler Şebnem Ferah'ın kendisini tanımasına, tek başına ayakta kalmasına yardımcı olmuştur.


Şebnem Ferah'in müzik hayatı daha sonra okul orkestraları ve küçük topluluklarla devam etmiştir. Lise yıllarında "Pegasus" adlı grubuyla beraber çalışan ama kafasında bir kız grubu hayali olan Ferah, 80'lerin ortasında Bursa'da açılan bir stüdyo sayesinde Sedat abisiyle tanışmış ve bu hayalini 1988 yılında kurduğu "Volvox" grubuyla gerçekleştirmiştir.

Müzik ile daha yoğun ilgilenebilmek için Odtü Ekonomi Bölümü'nü 2. sınıftan terk etmiş ve daha sonra İstanbul'a gelince İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'ne kaydolmuştur.
1994 yılında Volvox grubunun dağılması sonucu Şebnem Ferah bireysel çalışmalarına başlamıştır. Onno Tunç ve Sezen Aksu'nun keşfi sonucu underground ortamdan daha ferah bir ortama kavuşmuştur.

Profesyonel Müzik Hayatı ve Albümleri

15 Kasım 1996 Cumartesi günü "Kadın" adlı ilk solo albümünü Raks Müzik'ten çıkarmıştır. İlk videosunu " Vazgeçtim Dünyadan " adlı parçasına çeken Şebnem Ferah ,, rock müzik piyasasını yeni bir döneme soktuğu söylenebilir.

Gerek kaset ve cd satışları gerekse video klibiyle uzun süre listelerde bir numara olarak boy gösterdi. Daha sonraları "Yağmurlar", "Bu Aşk Fazla Sana" ve "Fırtına" adlı şarkılarına klip çekti. İlk konserini 4 Nisan 1997 de İzmir Ege Üniversitesi'nde verdi ve büyük bir kalabalığa yaklaşık 6000 kişiye seslendi. İzmir'deki konserin ardından Türkiye'nin çeşitli yerlerinde konserlerine devam etti ve bu konserlerin yanı sıra düzenli bar programları da yaptı.

Şebnem Ferah`ın yaşadığı çok büyük acılar da oldu. 1998 yılında Ablası Aycan Ferah`ı yitirdi. Üzüntülü bir dönemin ardından 2.5 yıllık bir aradan sonra 24 Haziran 1999 Perşembe günü ikinci albümünün ilk klibi "Bugün" müzik kanallarında boy göstermeye başladı ve tarih 30 Haziran 1999 Çarşamba'yı gösterdiği zaman "Artık Kısa Cümleler Kuruyorum" adlı ikinci albümünü çıkardı.

İlk albümünde olduğu gibi ikinci albümünde de İskender Paydaş ve Pentagram ekibiyle çalışan Şebnem samimi ve yaşamı sorgulayan sözlerin üzerine sarılmış etkileyici melodiler ile dikkat çekti. Albümün ikinci videosunu "Artık Kısa Cümleler Kuruyorum" şarkısı için yaptı, klibin yönetmenliğini Hakan Yonat yaptı.

İkinci albümün ardından yine araya uzun bir stüdyo dönemi girdi. 1999 yılında meydana gelen 17 Ağustos depreminde babası Ali Ferah`ı yitirdi. Acılarını hafifletmek ve yeni şarkılar üretmek için müziğe daha da sıkı sarılmayı tercih etti. Böylece 3 Ekim 2001 tarihinde " Perdeler " adlı üçüncü albümü yayınlandı ve yine büyük beğeni topladı. Bu seferki albümde Şebnem , İskender Paydaş ve Pentagram üyeleriyle değil de sahnede birlikte çaldığı müzisyenlerle çalışmıştı.

Bu albümden ilk video, albümle aynı adı taşıyan "Perdeler" şarkısına çekildi. Bu klipten kısa bir süre sonra "Sigara" şarkısı da, renkli camda boy göstermeye başladı. Ayrıca bu albümde Apocalyptica ile çalışan ilk Türk sanatçısı ünvanını aldı.

12 Mayıs 2003 Pazartesi günü yeni albümünün ilk videosu "Ben Şarkımı Söylerken" müzik kanallarında dönmeye başladı. 15 Mayıs 2003 Perşembe günü "Kelimeler Yetse" adlı albümünü dinleyicilerine sundu. 17 Haziranda İlgi Özdikmenli ile "Yağmur" adlı parçada düet yaptı bu onların dostluklarında büyük bir yarar sağladı. Daha sonra Şebnem Ferah İlgi Özdikmenli ile bir album yayınladı.

Bu albümle yeniden müzik dünyasının gündemine oturmayı başardı. Birçok röportaj verdi, Tv programlarına katılacağı yoğun bir döneme girdi. Bu dönemde albümünden 2 şarkıya daha video klip çekti. Türkiye'nin birçok şehrinde konserler verdi.
5 Temmuz 2005 Salı günü bu defa Tarkan Gözübüyük prodüktörlüğünde 5. albümü "Can Kırıkları"nı yayınlayarak yeniden piyasaya damgasını vuran Şebnem Ferah, ilk klibini de albümle aynı ismi taşıyan şarkısı "Can Kırıkları"na çekti.

Son albümlerine oranla sert sounduyla dikkat çeken albümünün, 29 Temmuz 2005 günü Parkorman’da gerçekleşen gala konseriyle yeniden dinleyicileri ile buluştu ve yeni albüm konserleri de bu konserle başlamış oldu. Çok geçmeden "Çakıl Taşları"na ikinci video klip geldi. Yaklaşık 1 yıl sonunda Hoşçakal'a video klip çekildiği haberleri çıktı fan sitelerinde.

Yine çok geçmeden video klip gizli olarak bir kısım fanların eline geçti. Sonra ise o klibin yayınlanmayacağı açıklandı ve "Pasaj" tarafından yayın yasağı getirildi. Bir müddet sonra televizyonlarda gösterilmeye başlayan Ferhat Göçer'in Cennet şarkısına çektiği klip Hoşçakal'ın iptal edilmesi sonucunda çıktığı akıllarda kaldı.

10 Mart 2007 tarihinde Bostancı Gösteri Merkezi'nde Orhan Şallıel yönetimindeki "Istanbul Symphonic Project" orkestrası eşliğinde vermiş olduğu konserinin DVD'si ve iki CD'den oluşan performans albümü 7 Eylül 2007 tarihinde satışa sunulmuştur.Konser DVD'sinin piyasaya çıkmasının ardından yeni album hazırlıklarına ağırlık vermiştir.

Diğer çalışmaları

Albümlerinin dışında da Şebnem Ferah'ı pek çok farklı çalışmada görmek mümkündür. Kimi şarkıcılara geri vokalleriyle, kimileriyle düet yaparak onlara eşlik etmiştir. Bunun yanı sıra birçok sanatçıyla beraber yardım konserleri vererek pek çok faaliyette bulunmuştur. Bülent Ortaçgil'e saygı albümünde bir Bülent Ortaçgil klasiği olan "Değirmenler" şarkısını da yorumlamıştır. Daha önce Sezen Aksu'nun seslendirmiş olduğu Ünzile'yi Onno Tunç'a saygı albümünde kendi yorumuyla tekrar müzikseverlere sunmuştur.

Seslendirmeler

"Little Mermaid" (Küçük Denizkızı) adlı çizgi filmde seslendirme yapmış ve soundtrackinde bulunan "O Dünyada" isimli şarkıyı seslendirmiştir. Toprak Sergen ve Aydan Şener'in oynadığı bir filmde ise, söz ve müziği Demir Demirkan'a ait olan " Ay Işığında Saklıdır " adlı şarkıyı seslendirmiştir. Ayrıca bir ara Akbank'ın reklam müziğini de seslendirmiştir. Bir zamanlar Pepsi'ninde reklam müziği olan "Daha Fazlasını İste" şarkısınıda Kenan Doğulu ile birlikte seslendirmiştir.

Bir parça dışında albümde yer alan tüm şarkıların söz ve müzikleri de Şebnem Ferah´a ait.Şebnem Ferah, müzik çalışmalarından arta kalan zamanlarda kitap okumak, yazmak, film seyretmek, arkadaşlarıyla vakit geçirmek ve Playstation oynamaktan hoşlandığını belirtiyor.


Devamını okuyun...>>

Emre AYDIN

Emre AYDINın Hayatı, Klip Ve Videosu


2 Şubat 1981 de Isparta`da doğmuştur. İlk öğretimi Isparta`da tamamladı. Antalya Anadolu Lisesinden mezun olduktan sonra Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İktisat bölümünde öğrenim görmüştür.



2002 yılında adlarını Sing Your Song yarışmasında elde ettikleri birincilikle duyurdu. 6.cadde, Emre Aydın ve Onur Ela adında iki Antalya’lı gençten oluşuyordu. Siemens Mobile’ın ana sponsorluğunda düzenlenen “Sing Your Song” adlı beste yarışmasına “Dönersen” isimli şarkılarıyla katılan ve 1574 aday arasından “Türkiye Birincisi” seçilen 6.Cadde 2003 senesinde ilk albümünü çıkardı.




Stüdyo aşaması 6 ay süren albümün prodüktörlüğü ve eserlerin tümünün düzenlemeleri Haluk Kurosman’ın imzasını taşıyor. 11 şarkının yer aldığı albümde, 9 şarkının söz ve müzikleri Emre Aydın’a ait. 6.Cadde’nin yepyeni bir kimlik kazandırdığı, senelerdir. İbrahim Tatlıses’in güçlü yorumuyla hafızalara kazınan “Sabuha” isimli şarkıya yeniden renk getirdiler.



Onur Ela'nın profosyonel müzik hayatını bırakma kararı alıp gruptan ayrılması ve 6.Cadde’nin dağılmasıyla birlikte, yoluna tek başına devam eden Emre Aydın, yeni albüm hazırlıklarını tamamladı. GRGDN yapımı olan, “Afili Yalnızlık” isimli bu yeni albümde, şarkıların tamamına yakını Emre Aydın’a ait.



6.Cadde albümünde yer alan ve 6.Cadde hayranları tarafından çok sevilerek dinlenen, hala daha popülerliğini koruyan ‘Git’ isimli şarkıyı da bu albüme dahil eden Emre Aydın, aynı zamanda bir zamanlar Umay Umay’dan dinlediğimiz,söz ve müziği Barlas Erinç’e ait ‘Hareket Vakti’ ni de kendine özgü yorumuyla seslendiriyor.



Ayrıca Emre Aydın’ın bu yeni yeni albümünde yer alan ‘Belki Birgün Özlersin’ adlı şarkı, resmi sitede yayınlanmasından sonra internette fırtınalar estiriyor. En çok dinlenen parçalar listesinde bir numaraya kadar yükselen “Belki Bir Gün Özlersin” şimdiden hit olma yolunda kendini gösteriyor.



İki hafta önce müzik kanallarında yayına giren Afili Yalnızlık Tvdede fırtınalar estiriyor. Klibi youtube.com, emreaydin.org, Kral tv, Dream tv, Dream Türk, Powerturk tv de izlemek mümkün. Emre Aydın’ın "Afili Yalnızlık" albümü 10 Ekim Salı piyasada çıktı ve ençok albümü satan 2. sanatçı ünvanını elde etti.



Dream dergisinin düzenlediği 2006, yılın en iyileri anketinde En iyi yerli erkek şarkıcı, En iyi yerli yeni şarkıcı, En iyi yerli albüm, En iyi yerli şarkı, En iyi yerli video dallarında birinciliği elde etmiştir. Ayrıca Blue Jean dergisinin düzenlediği ve büyük ilgi gören 2006 yılının en iyileri anketinde aday olduğu her dalda birinci oldu.



En iyi çıkış, En iyi şarkı, En iyi video klip dalında birinci olan Emre Aydın rakiplerine büyük fark attı. Emre Aydın'ın prodüktörü Haluk Kurosman'da Afili Yalnızlık albümü ile yılın en iyi prodüktör ödülünü kazandı.


Devamını okuyun...>>

Kazım KOYUNCU

Kazım KOYUNCUnun Hayatı, Klip Ve Videosu



Artvin'in Hopa ilçesine bağlı Pançol Köyünde, 7 Kasım 1971'de doğdu. Resmi doğum tarihi 10 Mayıs 1972'dir. Müziğe ortaokul birinci sınıfta mandolin çalarak başlamıştır. Çocukluğu, "üstadım" dediği, "Kemençeci Yaşar" lakabı ile tanınan Yaşar Turna'nın yanında türkü dinleyerek geçirirdi.


İstanbul'a üniversite eğitimi için geldikten sonra müzikle yoğun olarak uğraşmaya başlamıştır. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden siyasi nedenlerle ayrıldı. 20 yaşında iken, 1992'de Ali Elver le "Dinmeyen" adlı özgün müzik grubunu kurdu ve profesyonel müzik yapmaya başladı.


Daha sonra Lazca müzik yapmak için bu gruptan ayrılsa da rock'tan kopamadı ve Laz etnik müziğini rock tabanlı yorumlamaya başladı.



1993’te Mehmedali Barış Beşli ile birlikte Zuğaşi Berepe (Lazca: Denizin Çocukları) adlı rock müzik grubunu kurdu. Lazca rock yapma iddiası ile yola çıkan ve 1995'te Va Mişkunan (Bilmiyoruz), 1998'de de İgzas (Gidiyor) adlı albümleri yaparak bu iddialarını da gerçekleştiren grup, sınırlı sayıda (yalnızca 130 adet) basılmış bir konser albümü (Bruxel Live)çıkardıktan sonra 1999 yılında dağıldı.





Kazım Koyuncu, tek başına müziğe devam etti ve Salkım Söğüt adlı projelerin ikincisinde 3 şarkıyla yer aldı. 2001’de Viya adlı ilk solo albümünü çıkardı. Daha sonra Kanal D televizyonunda yayınlanan ve çok sevilen Gülbeyaz adlı dizinin hem müziklerini yaptı, hem de dizinin bazı bölümlerinde oyuncu olarak görev aldı ve bundan sonra yurt çapında tanınmaya başlandı. Daha sonra da Kemal Sahir Gürel ile birlikte Sultan Makamı adlı televizyon dizisinin müziklerini hazırladı.



Karadeniz müziğinin güçlü temsilcilerinden Fuat Saka, Volkan Konak ve Bayar Şahin ile birlikte düzenledikleri, büyük ilgi gören Hey Gidi Karadeniz konserler dizisinin de öncülüğünü yaptı. Nisan 2004'te çıkardığı ikinci solo albümü Hayde ile yoluna devam etti.



2004'ün sonlarında akciğer kanseri (Bir çeşit testis kanseri olan tümör akciğerinde bulunduğundan akciğer kanseri etkisi yaratmıştır) teşhisi konuldu ve tedavi görmeye başladı.


25 Haziran 2005'de, 34 yaşında, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. 26 Haziran 2005'te Harbiye Açık Hava Tiyatrosu'nda düzenlenen tören sonrası onbinler tarafından Hopa'ya uğurlandı.





27 Haziran 2005'te doğduğu köy olan P´anç´ol'da fındık ağaçlarının çevrelediği köy mezarlığında ebedi istirahatgahına konuldu. Fakat maalesef kendi isteği ile köyünde toprağa verilen sanatçıya dünya görüşü ve hayat duruşuyla kesinlikle bağdaşmayan şekilde anıt nezar yapılmaktadır.





Adeta fındıklıklar ve doğadan izole edilmek istenircesine duvarlarla mermerlerle etrafı çevrilmektedir. Sanatçının sevenleri buna tepki göstermişler ve hiç değilse mezarın üzerinin mermerle kapatılmasına yönelik projenin değişmesini sağlamışlardır. Sevenlerinin toprağına dokunabileceği fakat onu ifade etmeyen duvarlarla çevrili bir mezar maalesef ailesi tarafından kendisine layık görülmüştür.



16 şarkının 4 tanesi konser kaydı, 4 tanesi (Dünyada Bir Yerde, Yalnızlığı Anla, Hoşçakal, Yine Burada) demo kayıt, geri kalanı ise farklı albümlerde (Gitarın Asi Çocukları (Anılar Düştü Peşime), Grup Patika/Aşk Beni Büyütmedi (Ayrılık Şarkısı), Seyduna (Hayat), Tuncay Akdoğan/Bir Nehir ki Ömrüm (Darbedar), Dinmeyen/Sisler Bulvarı (Askıda Yaşamak), dizi müziği (Le le le) yer alan Dünyada Bir Yerdeyim albümü ! Halkevleri tarafından Ocak 2007 çıkartıldı. Albüm gelirinin tamamı (!?) Kazım Koyuncu’nun adını yaşatacak, onun müziğini ve tüm değerlerini gelecek kuşaklara ulaştıracak bir projeye aktarılacak !!!





SENİ HİÇBİR ZAMAN UNUTMAYACAĞIZ KAZIM KOYUNCU. NUR İÇİNDE YAT.


Devamını okuyun...>>

Rafet EL ROMAN

Rafet El ROMANın Hayatı, Klip Ve Videosu



25 Ağustos 1968 Edirne doğumlu, 1970 yılında ailesi Almanya'ya işçi olarak gidince 7 yaşına kadar Uzunköprü Ömerbey köyünde anneannesi ile birlikte yaşadı. 1.sınıfı köyde okuduktan sonra Almanya'ya ailesinin yanına gitti. Öğrenimini Almanya'da tamamladı.

16 yaşında ilk söz ve bestelerini yazmaya başladı. Hayatının en büyük tutkusunun müzik olduğunu anlayan Rafet El Roman, bu yıllarda tüm kazancını, yine bu sanat alanında yaptığı yatırımlara endeksler.



1988'de ilk sahne çalışmalarına başladı. 1992 yılında Saarlaendischer Rundfunk Radio Kurumu tarafından Almanya'da "Yılın En İyi Yeteneği" seçildi. 1994 yılında Frankfurt Kültür Festivali'nde Media Artist Avard - Medya Sanat Ödülü aldı. 1995'de Türkiye'ye gelerek ilk solo albümünü çıkardı. "Gençliğin Gözyaşı" adlı albüm bir milyonu aşan satış rakamlarına ulaştı.

1997 yılında "En güzel günler senin olsun" adıyla ikinci albümünü çıkardı. 1998'de Avrupa'da ilk solo albümü piyasaya çıktı. 1998 yılında "Propoganda" filmi ile Kemal Sunal, Metin Akpınar gibi Türk sinema tarihinin dev isimleriyle birlikte başrol oynadı.

1999'da "Hayat Hüzünlü" adlı üçüncü albümüyle yine büyük bir başarı yakaladı.

2000 yılında Rafet El Roman, Mehmet Ali Erbil ile Euro 2000 şampiyonası için milli takıma yazdığı "Bir Gol Daha" şarkısını seslendirdi. 2000 yılında "Dar Alanda Kısa Paslaşmalar" adlı sinema filminde Müjde Ar'la birlikte başrol oynadı.

2001 yılında Aşkın Nur Yengi ile, söz ve müziği Rafet El Roman'a ait olan "Peşindeyim" adlı şarkıda düet yaptı.

2001 yılında "Hanımeli" adlı 4. albümünü çıkardı.

2002 yılında, 5. albümü "5 nr Aşk" adlı albümünü hayranlarının beğenisine sundu.

2004 yılının yaz aylarında, "Sürgün" adlı 6. albümünü yaptı ve bu albümle çok büyük bir satış grafiği yakaladı, bu albüm birçok hit şarkısıyla 2004 yılının en beğenilen albümlerinden biri oldu.

2005 yılında, "Kalbimin Sultanı" adlı 7.albümünü, 10.Sanat Yılı Şerefine müzik severlerin beğenisine sundu, album ilk çıktığı hafta büyük bir satış grafiği yakalayarak, listelerin bir numarası oldu. Müyap yılın en çok satan albümü ödülü "Altın Kelebek", "Popsav" yılın en başarılı pop sanatçısı ödüllerini aldı.

2006 yılında 8. albümü "Gönül Yarası" albümü müzik marketlerde yerini almıştır.

Rafet El Roman, 2000 yılında kurduğu 'RER Müzik' adlı müzik yapım şirketiyle, müzik piyasasına yeni isimler kazandırmayı amaçlıyor. Ayrıca, hayatı sinema ve müzik üzerine kurulan Rafet El Roman'ın en büyük hedefi, senaristliği ve yönetmenliğini yapacağı film projesini hayata geçirmek...Rafet El Roman 2008 Yılında ise Yeni Albümü 'Bir Roman Gibi'yi Çıkarttı.
Oynadığı Filmler



Bu Film Bitmez ( Yönetmeni Olduğu Film)
Dar Alanda Kısa Paslaşmalar
Propaganda





Albümleri



Gencligin Gozyasi(1995)
En Guzel Gunler Senin Olsun(1997)
Hayat Huzunlu(1999)
Hanimeli(2001)
5 Nr Ask(2002)
Surgun(2004)
Kalbimin Sultani(2005)
Gonul Yarasi(2006)
Bir Roman Gibi(2008)
yüreğimle seviyorum son veda.

Devamını okuyun...>>